24 HAZİRAN'DA NEYE GÖRE KARAR VERECEĞİZ?

Dünya, yeniden şekilleniyor. Her ülke, kendi dengesini kurmaya çalışıyor. 1914 ‘ten 1938’e kadar ki şartlara yakın durumlar var. Yeryüzünü sömürenlerin, sömürme düzeni en ufak bir zarar gördüğünde dünyayı kana bulayıp yeni dengeler yaratmaktan çekinmediğini biliyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti olarak dengelerden biriyiz. Tarih boyunca öyle idik, ilelebet de öyle olacağız. Jeopolitik konum, nüfus, tarihsel bağlar ve sorumluluklar bizi dünyada çok önemli kılıyor.

Örneğin kurulan dengelerden biri 2011 de kurulan BRICS idi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika ülkelerinden oluşan bir devletler protokolü. Bu beş ülke de dünya çapında potansiyelleri olan ama potansiyelleri dünya siyasetine etki edemeyen devletler. Bu oluşumla birlikte dünya düzeninde yer almayı planladılar. Bu ülkeler için durum bundan sonra değişti.

Güney Afrika, Hindistan, Çin yolsuzlukla lider değişimi, Brezilya darbeyle lider değişimi yaşadı. Ekonomik operasyonlarla Rusya ile mücadele etseler de Putin görevinin başında. Türkiye’de dışarıdan destek veren ülkelerden ve geçirdiği operasyonları görebiliyoruz. Çok benzer bu ülkelerden lideri değişmeyen iki ülke var Rusya ve Türkiye.

Tavizkar ve bağımlı siyaset yaparken her şeyin normal olduğu ülkemizde 2013’ten itibaren bütün dengeler değişmiş durumda. Oyun kurucu ve bağımsız politika izleyen devlet o günden bugüne gezi, hendek olayları, ekonomik operasyonlar, 15 Temmuz, Suriye operasyonlarıyla karşı karşıya kaldı.

Dünyayı okursanız bunların hepsinin her oyun kurmak isteyen devlete, düzeni değiştirmek isteyenlerin başına geleceğini görürsünüz. Bu düzen hiçbir zaman değişmeyecek. Sömüren olacak direnen olacak zalim olacak mazlum olacak. Önemli olan tarihi boyunca zulme, sömürüye direnen Türk milleti nasıl bir duruş gösterecek. Bu ana kadar devletine sahip çıkan bu yüce duruşlu millet 24 haziranda da gerekeni yapacaktır.

Bu ülkenin güçlü, kararlı, oyun kuran, bağımsız bir otoriteye ihtiyacı var. Bu kadar oyun oynanan, bir ülkede sistem zafiyete izin vermez. 24 Haziran Türkiye Cumhuriyeti için önemli dönemeçlerden biri.

Türkiye artık bana oy ver, araban evin olsun tarzı siyasi söylemleri aştı. Bambaşka şeyler konuşacağım. Türk halkı beka meselesini düşünmek zorunda. Kararlarında şu yönde düşünmeleri daha olumlu olacaktır.” Afrin merkeze girilmesin”, “El-Bab’ta askerimizi aç bıraktılar” “İnşallah Demirtaş dışarı çıkar”. Bunlar üç muhalefet liderinin söylediği sözler.

Afrin’in teröristlerden temizlenmesinin, güney sınırımızın temizlenmesi demek olduğunu biliyoruz. Afrin bekadır. Ama ana muhalefet hatırlarsanız operasyondan önce buna çok daha farklı yaklaşmaktaydı.

Peki Çanakkale’de bile yokluk içerisinde sıkıntısını belli etmemiş bu yüce devletin yüce askerlerini, aç bıraktılar diyerek küçültmeye çalışan (küçültme şansı olmasa da) kişiye ne diyebiliriz?

Peki Türkiye’yi Kobani bahanesiyle karıştırmaya çalışan iç savaş için mücadele eden, masum insanları öldürten katil Selahattin Demirtaş için inşallah çıkar diyebilen Milli Görüş liderine! Ne diyebiliriz? Kendisi milli görüşle yakından uzaktan alakalı değildir. Millilik ne olduğunu milli görüş tabanı iyi bilmektedir.

Ben Türk halkının bu üç söylemi dikkate almasını ümit ediyorum. Ekonomik vaatlerle değil devlet onuru düşünülerek oy verilmelidir.

24 Haziran önemlidir. Cumhur ittifakı Türkiye’nin geleceğidir. Neslimizin mutluluğudur. Tarihimizin asaletinin devamıdır.

Türk milleti twitterdan “tamam“ diyerek sana operasyonlara teslim olmayacaktır. Türk milleti AKDENİZ DOĞALGAZ REZERVİ, SURİYE, FETÖ, PKK-PYD, MİLLİ ASKERİ PROJELER ile ilgili parti liderlerini dinleyip ona göre değerlendirme yapmalıdır.

Daha önce de ekonomik sıkıntılar yaşanmıştır. Çanakkale ‘de de yokluklar vardı. Ama kimse ekonomiyi düşünmedi. Dönemsel ekonomik güzelliklerin hiçbiri onurlu, duruşlu bir devletten önemli değildir. 25 haziranda Türkiye zengin bir güne uyanmayacak ama Cumhur İttifakı’yla birlikte geleceğin 100 yılının adımları atılacak.

Günlük ekonomik güzelliklere kanmayalım. Afrin ’den çekildikten sonra, nükleer santrali durdurduktan sonra ülkemize para aksa ne olur.

Nesillerimizin geleceği için günlük para değil ömürlük

ONURLU, DURUŞLU BİR DEVLET İÇİN CUMHUR İTTİFAKI!