AÇILIM MİRASÇILARI

AÇILIM MİRASÇILARI

Bundan on yılı aşkın bir süre önce ülkemiz “Açılım Süreci” adı altında dibi görülmeyen bir suya çekilmek istenmişti.

Sözde barış ve kardeşlik türküleriyle analar ağlamasın betimlemeleri el ele vermiş, tarihin başlangıcından bugüne kendi öncelikleri için değil yaratanın rızası ve yaratılanların duası için sayısız evladının ruhunu şad olmaya yollamış aziz Türk milletine, insanlık dersi verilmeye kalkışılmıştı.

Katil başının mektubu Diyarbakır meydanında okutulmuş, bütün haber kanalları bu ihaneti bir marifet olarak gösterme çabasına girişmişti.

Bugün Afrin’den Trablus’a, Kuzey Irak’tan Kıbrıs’a destanlar yazan Mehmetçiğin eli kolu bağlanmış, memleketin bir köşesi altından hendekler kazılarak koparılmaya çalışılmıştı.

O dönem bu çözüm değil çözülme süreci, açılım değil ihanet sürecidir diyerek, demokratik yöntemleri terk etmeden onlarca miting, yürüyüş protesto yapmıştık.

Hiç unutmuyorum Genel Başkanımız 2 Ağustos 2009’da Bursa il kongresinde yaptığı “25 yıldan beri dağda gezenlere Türkiye’ye böldürmek istiyorsanız, 50 yıl dağda gezmeye hazır olan Türkiye’yi böldürmeyecek MHP var” çıkışıyla, Mudanya iskelesinden İmralı adasına hareket edenlerin vapurunu alabora etmiş, milli şuurun üzerine örtülmek istenen kara perdeyi yırtıp atmıştı.

İşte o günlerde ülkücüler küresel güçlerin arananlar listesinde zirveye yükselmiş, bunu gören asil Türk milleti, yerli iş birlikçilerin elleri ile Milliyetçi Hareket Partisini dizayn etme çabalarını her seçimde verdiği destekle ters düz etmişti.

Açılım süreci ise bizzat süreci yürüten AKP tarafından pişmanlıkla sonlandırılmış, PKK’ya karşı tarihin en büyük operasyonları başlatılmıştı.

Bugün örgüt dağda tükenme seviyesine girmişken ne yazık ki açılım sürecinin mirasçıları şehirde el ele kol kola sözde barış ve kardeşlik gösterilerine devam etmektedirler.

Bu mirasçılar son olarak HDP eş başlarından Demirtaş’ın yazdığı birtakım müsveddelerin sahnelendiği bir gösteriye katılarak boy göstermişlerdir.

En önde izleyenler şunlardır: Sırrı Süreyya Önder (HDP), Pervin Buldan (HDP), Başak Demirtaş (HDP), Selvi Kılıçdaroğlu (CHP), Dilek İmamoğlu (CHP) Canan Kaftancoğlu (CHP).

Görüldüğü gibi CHP, iktidara giden yolun açılımdan geçtiğini düşünerek açılım mirasçılarının başını çekmektedir.

İYİ parti ise yerel seçimlerde hep birlikte sandıkta birleşmeyi içine sindirmiş, yeni kurulan parti ile birlikte paylarına düşecek iktidar nimetlerini beklemektedir.

Kendisini otopark falan kesmeyecek olan Lütfi Türkkan, hangi bakanlık ona düşer diye eminim merak içindedir.

Bu tabloyu gördüğümüzde Milliyetçi Hareket partisi liderinin bugün Kızılcıhamam’da dile getirdiği “CHP’ye güvenimiz yoktur. Atatürk’ten uzaklaşmış HDP ile kucaklaşmış CHP’nin hiçbir teklifine kabulümüz yoktur” ifadesi açılım mirasçılarının maskesini düşürmüştür.

İnanıyorum ki büyük Türk milleti geçmişte olduğu gibi bugünde ülkücülerin bu mücadelesini şartlar ne olursa olsun destek verecek, çözülme heveslilerinin kursakları tıkanacaktır.