İşin Türkçesi

Enkaz altında açtığı damar yoluyla hayat kurtarmıştı o anları anlattı

ASAYİŞ

112 Acil Tıp Teknisyeni Duygu Dağbaşı, deprem bölgesi Adıyaman’da enkaz altında bir depremzedeyi açtığı damar yolu ile hayata bağlarken, yaşadığı o anları anlattı.

112 Acil Tıp Teknisyeni Duygu Dağbaşı, deprem bölgesi Adıyaman’da enkaz altında bir depremzedeyi açtığı damar yolu ile hayata bağlarken, yaşadığı o anları anlattı.

Artvin’de görev yapan 112 Acil Tıp Teknisyeni Duygu Dağbaşı, deprem sonrası Adıyaman’a giderek deprem bölgesinde arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Yıkılan binanın enkazında kalan Osman Gürbüz ve eşi Ümmi Gürbüz’e depremin 5. günü ulaşıldı. 123 saat enkaz altında dar bir alanda bulunan Osman Gürbüz’e damar yolu açılması istendi. Bölgede hazır bekletilen sağlık ekiplerinden Duygu Dağbaşı enkaz içerisine girerek demirlerin ve beton molozlarının arasından ilerleyerek Gürbüz’e damar yolu açtı. Gerekli müdahaleleri yaptıktan sonra kurtarma ekipleri Osman Gürbüz’ü bulunduğu yerden çıkararak hızlı şekilde ambulansla hastaneye sevk edildi.

112 Acil Tıp Teknisyeni Duygu Dağbaşı’nın enkaz altında müdahale ettiği görüntüler sosyal medyada paylaşılınca yoğun ilgi gördü. Dağbaşı, deprem bölgesindeki görevinden Artvin’e dönerken, yaşadığı o anları anlatırken duygulandı.

“Van depreminde de görev aldım ama burada çok daha büyük yıkım vardı”

Van depreminde de görev aldığını hatırlatan Duygu Dağbaşı "Ben daha önce Van Depreminde de görev yapmıştım. Giderken aslında neyle karışılacağımı bilerek gittim ama tabi ki buradaki tablo çok daha farklıydı. Çok daha büyük yıkım vardı. Biz komuta kontrol merkezinin bizi konuşlandırdığı bölgede beklerken bir apartmandan yaralı olduğunu ses alındığını ilettiler. İvedi bir şekilde olay yerine gittik. Olay yerine gittiğimizde enkaz altında iki kişinin ses verdiğini duyduk. Olay yerindeki sağlık personellerinden birinin ulaşılabilir noktaya gelmesi durumunda damar yolu açılması istendi. Ben de orada müdahale etmek için daha doğrusu işimi yapmak için yönlendirildim. Girdiğim de zaten alan dardı. Yanımdaki malzemeye dahi ulaşılabilecek yeterlilikte alan yoktu. Bu ekip işi ekipteki arkadaşlar malzeme tedariki sağladılar. Ben de damar yolunu açtım. Daha sonra eşi Ümmi hanımı daha sonra Osman beyi enkaz alanından çıkartıp en hızlı şekilde hastaneye ulaşmalarını sağladık. Depremin üzerinden 5 gün geçmiş, 123. saatte ikisine de ulaştığımızda gayet iyi bizimle birlikte konuşuyorlardı. Cevap veriyorlardı. ’Bunun tarif edilebilir bir yanı var mı?’ diye sorarsanız tarif edilebilir bir yanı yok" ifadelerini kullandı.

“Enkaz altında oturup ağladım”

"Deprem bölgesinde insanlar gerçekten sizin aileniz oluyor" diyen Dağbaşı "O duyduğunuz sesin, o an onlara dokunmanızın, o an onlar için bir şeyler yapabilmenizin gerçekten bir tarifi yok. Çıkardıktan sonra diğer ekip arkadaşlarımız zaten hızlı bir şekilde hastaneye ulaştırdılar. Ben o an sadece enkaz alanında oturup ağladığımı hatırlıyorum çünkü oradan biz 3 tane de çocuk çıkardık ifadelerini kullandı.

“Burada bir evleri var; Ne zaman gelmek isterlerse kapım açık”

Kurtardığı Gürbüz ailesinin durumlarını daha sonra merak ettiğini ve araştırdığında durumlarının iyi olduğunu öğrendiğini belirten Duygu Dağbaşı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Daha sonrasında kendilerine ulaşmak biraz zor oldu. Hangi hastane de yattıklarını bulamadım. Çevre illeri aradım ama yaklaşık bir hafta sonra iletişe geçebildik. Bu süreçte üzüldüm bir şey olduğunu düşünmüştüm sağ salim çıkardığımız insanlara. GATA’ da yatıyorlarmış eşinin sağlık durumunun çok iyi olduğunu öğrendim. Ümmi hanım taburcu olmuş ama Osman beyin vücudun da soğuk yanıkları olduğu için tedavi süreci devam ediyormuş. Görüştük. İkisi içinde söylüyorum benim abim ve kardeşim benim için hiçbir farkları yok. Burada benim yanımda bir evleri var. Ne zaman gelmek isterlerse buradayım. İnşallah bir daha böyle bir afet yaşanmaz.”

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.