30 Ekim 2020'de meydana gelen ve 119 kişinin ölümüne neden olan İzmir depreminin ardından başlatılan yargı süreçleri devam ediyor.
Depremde yıkılan binalardan Rıza Bey Apartmanı'ndaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve 9 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılması talep edilen iddianame kabul edildi.
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, depremde yıkılan binada 36 kişinin hayatını kaybettiği, 17 kişinin ise yaralandığı anımsatıldı.
Binanın İnşasında Teknik Eksiklikler Tespit Edildi
İddianamede yer alan bilirkişi raporunda, beton karot numunelerinin sonuçlarına göre betonarme projedeki beton dayanım sınıfını sağlamadığı, yapının statik-betonarme projesi hesap raporunun yapılan incelemesinde Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelikte (1975) belirtilen ardışık katlar arası öteleme sınırının aşıldığı belirtildi.
Uygulama ve İşçilik Hataları
Binadaki hata ve yetersizliklerin sıralandığı bilirkişi raporunda, şunlar kaydedildi:
"Rıza Bey Apartmanı binasının; projelendirmedeki eksiklikler, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, yapım denetimindeki yetersizlik nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır.
Ayrıca yapının daha önce deprem nedeni ile hasar aldığı, bu hasardan sonra projesiz, izinsiz ve kontrolsüz bir tamirat işlemi geçirdiği tespit edildiğinden, bu işlemin de yapının tamamen yıkılmasında etkisi olabileceği değerlendirilmektedir."
"Bilinçli Taksirle Birden Fazla İnsanın Ölümüne..."
İddianamede "Şüphelilerin 1. derece deprem bölgesi olan İzmir'de mevzuata ve yapı tekniğine aykırı şekilde gerçekleştirdikleri eylemlerin sonuçlarını öngördükleri ancak buna rağmen mevzuata ve yapı tekniğine aykırı davranarak açıklanan eylemleri gerçekleştirdikleri sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır." ifadesi kullanıldı.
Davanın iddianamesinde, 9 sanığın, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılması talep edildi.
Sanıklar arasında bina müteahhidi, sürveyan, mimari proje müellifi, statik-betonarme proje müellifinin yanı sıra 2005 yılında meydana gelen depremden sonra yapının taşıyıcı sistem elemanlarına epoksi enjeksiyon ile projesiz, izinsiz ve kontrolsüz tamirat işlemi yaptıran kat maliki ile bu işlemin yapıldığı tespiti kendisine tebliğ edilmesine rağmen idari birimlere başvurup işlem tesis ettirmeyen bina yöneticisi yer alıyor.
Bazı sanıklar ise yapının kentsel dönüşüme sokularak yeniden inşa edilmesine veya esaslı bir tadilata tabi tutulmasına karşı çıkan ve binadaki hasarı bina sakinlerinden gizleyen kat maliklerinden oluşuyor.
