YÜCE ALLAH'IN AFFI NASIL OLUR?

Zaman zaman önümde oynayan çocuklarımın güzelliklerine dalıp onların günahlardan uzak olmasını dilerim. Bugün de aynı duayı ettikten sonra, “Günahsız insan olabilir mi?” diye kendi kendime bir soru yönelttim.

Okuduklarımı hatırıma getirip biraz daha araştırınca gördüm ki: Peygamberler harici tamamen günahsız olabilmek, pek mümkün değil.

Peygamber efendimiz (s.a.v)'in buyurduğu üzere başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olan Ramazan ayının bitimine yaklaşmamızın ve bu akşam idrak edeceğimiz Kadir Gecesi’nin etkisiyle, bu sefer günahkar olan insanoğluna karşı;

Yüce Allah’ın affı nasıl olur?”

“Bağışladıktan sonra günahlarımızı da unutturur mu acaba?” soruları birden kafamda oluşuverdi.

Cevaba ulaşabilmek için dünya gözüyle idrak edebildiklerimizden yola çıkmaya çalıştım. Sizlerle de paylaşayım:

Hepimiz hatırlarız küçükken bilerek ya da bilmeyerek büyükleri kızdıracak yaramazlıklar yapardık. Mesela arabanın teybini bozmak, evin yeni halısına çay dökmek, iki sokak ötede oyuna dalıp evdeki herkesi merakta bırakmak gibi.

Hatırlıyorum da çocukken böyle bir olay yaşadığımızda çok üzülüp, anne ve babamızın unutması için dua ederdik. Sanırdık ki ömür boyu bize kızgın kalacaklar.

Oysa çok geçmeden bizi hep affettiler. Yıllar sonra hepsi önemsizleşti. Birçoğu tatlı anı olarak hafızalarda kaldı.

Sadece çocukluk evresi için değil. Eminim bütün anne ve babalar, yaşları kaç olursa olsun çocuklarının hatalarını, üzerinden çok geçmeden ya da ebedi aleme göç etmeden affederler.

Çocuklar kendilerini affederler mi orasını bilemiyorum...

Günahsız olmak değil ancak, tekrarda ısrar etmemek ve vakit geçmeden tövbe etmek sayesinde bütün günahlarımızın affedilmesi İslam’a göre mümkün.

Peki; ne yaparsa yapsın anne ve babasından bağışlanmayı bekleyen; ne suç işlerse işlesin küçük bir pişmanlık belirtisi olduğunda bile aile büyükleri tarafından affedilen insanoğluna karşı; merhameti sonsuz ve bütün sıfatları bu dünyanın düşünce kabiliyeti ile tarifsiz olan yüce Allah’ın mağfiretinin çok daha farklı bir manaya gelmesi gerekmez mi?

Bu yaklaşımımdan sonra, Allah bizi affederse acaba günahlarımızı da unutturur mu sorusuna, içten bir inşallah demek istiyorum.

Aksi halde, verilen onca nimet içerisinde tatmin olmayarak, yine de birbirinin hakkına giren, yaptıkları yüzüne karşı söylenip, belki son nefesten önce ettiği içten bir tövbe sayesinde bağışlanan insanoğlu, ebedi huzurla mükafatlandırıldığında, böyle bir Rahmetin sahibine karşı bu günahları ben nasıl işledim diyerek, ne kadar mahcup olur bir düşünsenize.

Yüce Allah bu mübarek gece de bizlerin bağışlanma dileklerini kabul etsin. Bugünden tezi yok, bizi günahlardan alı koysun. Bu yol üzerinde bizleri sabit tutabilmek için, inmeye başladığı gecenin dahi bin aydan hayırlı olduğu Kuran’ı Kerimi bizlere yoldaş ve rehber eylesin.

Eylesin ki mahcup olmayalım.

Geceniz hayırlı olsun.

Benden yana kime hakkım varsa, helali hoş olsun.