Ahmet Yiğit Yıldırım: Ülkü Ocaklarını karalamaya çalışanlar boşa kürek çekiyor

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım Istanbul Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen Türk Gençlik Şöleni programında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Yıldırım, geçtiğimiz günlerde düzenlediği il gezilerinde sözde Kürdistan söylemine tepki göstermeyen İP Genel Başkanı Akşener üzerinden Millet ittifakını sert bir dille eleştirdi.

Ahmet Yiğit Yıldırım: Ülkü Ocaklarını karalamaya çalışanlar boşa kürek çekiyor

Ülkü Ocakları olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, “Zorlu süreçlerde mücadele ettik” ifadeleri kullandı.

"İstanbul ülkü ocaklarımız tarafından düzenlenen türk gençlik şöleninde bir araya gelmekten çok mutluyum. Geçmişte birçok noktada omuz omuza mücadele verdiğimiz, istanbulun birçok noktasında mücadele ettiğimiz değerli ülküdaşlarımızı alonda görmekten çok büyük mutluluk duymaktayım. Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiği bir dönemde gökyüzünü karanlık bulutların kapladığı bir süreçte hep birlikte mücadele ettik ve mücadelemizde Türk gençliğini arkamıza alarak ciddi zorlukları beraber atlattık."

“DÜN PKK PAÇAVRALARI ASILAN ÜNİVERSİTELERDE BUGÜN BAYRAĞIMIZ DALGALANIYOR“

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli beyefendinin 2023 lider ülke Türkiye hedeflerine inandık ve iman ettik, ‘’Gelecek sizsiniz ve siz geleceksiniz’’ sözünü hiçbir zaman hatırlarımızdan çıkarmadık. Umutların azaldığı bir dönemde Liderimizin öncülüğünde Türk milletini savunduk ve mücadelemize devam ettik. Üniversiteli, ortaöğretimli ülküdaşlarımızla çetin bir mücadele verdik. Basın açıklamaları tertip ettik, Türk dünyası için yardım çalışmaları düzenledik. Bayrağımız için, şehitlerimiz için çok büyük katılımlı yürüyüşler düzenledik. Türk dünyasının birçok noktasına yardım eli götürdük. Hocalı için, Karabağ için, Kerkük için konferanslar düzenledik. Üniversiteli ülküdaşlarımızla üniversite kapılarında yattık. O dönemde fetöcü polislerin, akademisyen kimliğine girmiş fetöcülerin ve üniversitede öğrenci kılığına girmiş PKK’lılarla üniversitedeki ülküdaşlarımızla birlikte çetin bir mücadele verdik. Ama çok şükür ki bugün vermiş olduğumuz mücadelenin sonuçlarını hep birlikte görebiliyoruz. Daha düne kadar İstanbul Üniversitesi’nin dört bir yanını PKK paçavralarıyla donatırken, terörist başının posterlerini asarlarken, bugün ülkücü hareketin varlığı sayesinde, İstanbul Üniversitesi’nin dört bir yanını Ay-Yıldızlı bayrağımız dalgalandırılmaktadır. Dün üniversiteler terörle anılırken bugün tüm üniversitelerimiz İstanbul’da, Marmara, Yıldız Teknik, İstanbul Teknik Üniversitesi başta olmak üzere tüm üniversitelerimiz ülküdaşlarımızın başarılı çalışmalarıyla anılacak bir hale geldi. Ve bu vizyonu sağlayan Türk Gençliği Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey ile beraber bu salonu dolduran siz değerli ülküdaşlarımız oldu.

“CUMHURİYET TARİHİNDE TERÖRLE MÜCADELEDE EN ÖNEMLİ SÜREÇ YAŞANIYOR”

6-8 Ekim olaylarında terörist başı Selahattin Demirtaş’ın talimatlarıyla, Türkiye’nin ve İstanbul’un birçok noktasında eylemler gerçekleştirilmiştir. Vatandaşlarımızın arabası kundaklandı, evleri yakıldı dükkanları yağmalandı. Bağcılar, Esenler Ülkü Ocaklarımız başta olmak üzere bu hain PKK’lıların molotoflu saldırılarına maruz kaldı. Ama bugün bu saldırıların talimatını veren Demirtaş, hapiste cezasını çekmektedir. Bu eylemlerin, başını çekenler, üniversitelerde ve şehirlerdeki bu hain teröristler ya dağlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli personelleri tarafından imha edilmiş ya da hapishanelerde cezasını çekmektedirler. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in ferasetiyle, bunların hepsinin cezaları bir bir verilmektedir. Cumhuriyet tarihinde terörle mücadelede en önemli süreç yaşanmaktadır. Son 5 yılda yurt içinde 8 bin 650 terörist imha edilmiştir. Yurt dışında 33 bİn terörist TSK mensupları tarafından imha edilmiştir. Çok şükür ki Cumhur İttifakı çok kısa bir süre içerisinde bunlara gereken dersi vermiştir. Bugün Türkiye’de canlı bombalar patlamıyor, karakollarımız basılmıyor, üniversitelerimizde terör eylemleri meydana gelmiyor, şehit vermiyorsak çok şükür ki bu büyük bir başarıdır. Irak’ta, Suriye’de kilometrelerce ötede sınır ötesinde operasyonlar yapabiliyoruz. Karabağ Zaferi’nin kazanılması, Ayasofya’nın açılması, Doğu Akdeniz’deki varlığımı, Kapalı Maraş’ın açılması, Libya’da yüz yıl sonra Türk varlığının gösterilmesi, çok kısa süre içerisinde elde ettiğimiz başarılardır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin Türk Gençliği’ne 3K nasihatını bir kere daha tekrarlamak istiyorum. Liderimiz Kafa-Kalp-Kol ifadesini kullanıyor. Kafamızı çok iyi kullanmalıyız, çok kitap okumalıyız, kendimizi geliştirmeliyiz, teknolojiyi ve bilimi sonuna kadar kullanmalıyız. Okullarımızda başarılı olmalıyız, iyi bir meslek sahibi olmalıyız ve ülkücü-milliyetçi hareketi en güzel şekilde temsil etmeliyiz.

Rahmetli Seyyid Ahmed Arvasi’nin ‘’Teknolojik üstünlüğümüzü batı karşısında ele geçiremezsek, iyi niyetli olmamızın bir anlamı yok.’’ Diyor. O yüzden çok çalışmalıyız başarılı olmalıyız. İkincisi kalbimizi asla karartmamalıyız. Atamızı, büyüğümüzü, annemizi saymalı, küçüğümüzü sevmeliyiz. Çevremizle barışık olmalı, sözü bir, özü bir, adam gibi adamlar yetiştirmeliyiz. Ve Peygamber Efendimizin buyurduğu gibi bir elime güneşi, bir elime ayı verseler ben bu davadan vazgeçmem diyecek nesiller yetiştirmeye devam etmeliyiz. Üçüncüsü, mutlaka her ülküdaşım bir spor alanıyla ilgilenmesi gerekmektedir. Spor alanında kendimizi geliştirmeliyiz. Bileğimizi kuvvetlendirmeliyiz, bileğimizi kimsenin bükmesine izin vermemeliyiz. Kürşad gibi gerektiği yerde 40 Çin sarayını basacak ve gerektiği mücadeleyi verecek, ordular karşısında yenilmeyecek bir bileğe sahip olmalıyız. Şehitlerimizin kanlarıyla vatan haline getirdiği bu toprakları sonuna kadar savunmalıyız. Sözde Kürdistandan bahsedip de bu hayalleri kuranlara yumruğu öyle bir indirmeliyiz ki bir daha bunu akıllarından bile geçirmemelidirler.

AKŞENER’E KÜRDİSTAN TEPKİSİ

Geçtiğimiz günlerde İP’in müdiresi bir ziyaretinde kendisi gibi bir kişiyi bulmuş karşılıklı bir sohbete dalmışlar. Sohbetin içeriği tamamen bölücülerin istekleri ve akıllarından geçen durumları anlatmasıdır. Karşındaki şahıs sözde Kürdistandan bahsetiyor, kendisi de ona ne Kürdistan’ı ulan burası Türkiye Cumhuriyeti diyemiyor. Bunların zihinlerinde ne varsa karşılarına da gittikleri her yerde aynı durum çıkıyor, ama milliyetçi-ülkücü hareket dimdik ayakta ne vatanımızı böldürülmesine müsaade ederiz ne bu düşüncelerin gündeme getirilmesine müsaade ederiz. Biz bunların karşında dimdik duracağız, bir bölücülük sevdası milletimizin başına bela Serok Ahmet vardı şimdi bir de Heval Meral çıktı karşımıza. Son ülkücü ayakta kaldıkça Heval Meral bilsin ki hayali Kürdistan olanın sonu kabristan olur. CHP, HDP ve İP’in zihinlerinde olan her yerde ortaya çıkmıştır. Milletimizi, devletimizi bölmek için ellerinden geleni yapmakta, bütün dış mihraklarla iş birliği yapmaktan hiçbir zaman çekinmemektedirler. Türk Gençliğini X-Y-Z kuşağına bölmeye çalışanlar da bunlardır. Bize göre Türk Gençliği birdir, Türk Gençliği, devletini, milletini seven bir hassasiyetle yetişmektedir. Kim ne derse desin bugün ülkücü Türk Gençliği bu hassasiyeti yaşamakta, devleti, milleti için ölümü, şehitliği göze alabilecek değerler ışığında yetişmeye devam etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlik bugün burada bu salondadır.

“ÜLKÜ OCAKLARINI KARALAMAYA ÇALIŞANLAR BOŞA KÜREK ÇEKİYOR”

Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in büyük Türkiye hayaliyle yola çıktığı gençlik bugün buradadır. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in 2023 Lider Ülke Türkiye hedefini verdiği gençlik bugün bu salondadır ve inançlıdır, kararlıdır, imanlıdır. 21. Yüzyıl Türk asrı yapılması için çalışmaktadır. 2 gün önce Cumhuriyetimizin 98. Yılını kutladık. İnşallah 2 yıl sonra da cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünü kutlayacağız. Artık hayallerimiz bir bir geçek oldu. İlahi kelimatullaha giden nizamı aleme giden yollar bizim için açılmıştır. Yüzüncü yıl büyük Türkiye hedefimizin en önemli adımı haline gelecektir. Geçmişte ülkücü olduğu için hakları elimden alınan ülküdaşlarımız bugün çok şükür ki haklarına kavuşmuştur. Daha önce ki yıllarda bu salonlarda yaptığımız konuşmalarda özellikle 2014’te yine İstanbul Ülkü Ocakları olarak bu salonda bir program yapmıştık. Demiştim ki salona baktığım zaman geleceğin kaymakamlarını, valilerini, emniyet müdürlerini, yargı mensuplarını, askerlerini, iş adamlarını, sanatçılarını, siyasetçilerini gürüyorum demiştim. Çok şükür ki bugün gördüğümüz yerde ülküdaşlarımız devletine ve milletine hizmet etmek için mücadele etmektedir. Dün PKK ile iş birliği yaparak üniversitelerde arkadaşlarımıza haksız bir şekilde saldıran, polis elbisesi giymiş, akademiyen kimliğine girmiş fetöcüler, bugün çok şükür ki gerekli cezayı görmüş, hepsi ihraç edilmiş ve cezaevlerinde gerekli şekilde cezalarını çekmeye devam etmektedirler. Biz bunların hepsinin takibini yaptık. Zamanında ülküdaşlarımızı hedef gösteren, üniversitelere sokmayan bu hainler bugün de cezasını bulmaya devam etmektedir.

Fetöcü, PKK’lı ve ASALA uzantılı bu mihraklar bugün yurt dışında çeşitli lobilerle birlikte Ülkü Ocaklarını karalamaya çalışmaktadır. Bunların yapmış olduğu çalışmalar sadece boşa kürek çekmekten başka bir şey değildir. Emin olun, bu salondaki bu manzarayı görseler bu bakışları görseler hepsi kaçacak delik ararlar. Ve şunu iyi bilsinler Liderimizin dediği gibi Osman Kavala Sorosçudur, Selahattin Demirtaş teröristtir ve HDP açılmamak üzere en yakın zamanda kapatılacaktır.

“BUNLARIN TASMALARI TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ELİNDE”

CHP İstanbul il başkanının tasması HDPnin MLKP’nin, DHKP-c’nin elindedir. Aynı şekilde büyükşehir belediye başkanının da tasması bunların elindedir. Her yerde belediyelere PKK’lı hainleri finanse edecek şekilde yerleştirmeye başlamışlardır ama biz bunların kim olduğunu biliyoruz. Zulüm 1453’te başladı diyenler de bunlardır. 6-8 ekim olaylarının talimatını verenler de bunlardır. Selahattin Demirtaş denen teröristi çıkarmaya çalışanlar da bunlardır. HDP, MLKP, DHKP-c, PKK ile iş birliği yapanlar da bunlardır fakat Bozkurt’un gözleri üzerlerinde, nefesleri enselerindedir. Biz bunun hesabını sorarız. Sorosçu Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş’a sahip çıkan, 10 büyükelçinin ülkelerine baktığımız zaman Ülkü Ocaklarını terörist ilan etmeye çalışan güruhla aynı olduğunu görmemek elde değil. Bunların ne amaçla bu planları yaptığını hepimiz biliyoruz. Ülkücü Hareket Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in önderliğinde dimdik ayaktadır, Türk milletine hizmet etmek için Türk milletini yüceltmek için çalışmaktadır. Allah’ın izniyle geleceğin büyük Türkiye’sini hep birlikte inşa etmek için ayaktayız. Türkiye’nin direnç noktasının ne olduğunu bildikleri için önce bizim üstümüze gelecekler. Ama şunu bilmiyorlar, biz varolduğumuz sürece, Türkiye parmak sallanacak bir ülke değildir. Türkiye boyun eğecek bir ülke değildir. Biz varolduğumuz sürece bunu hayal bile edemeyeceksiniz. Cumhur İttifakı çok kısa sürede büyük başarılar elde etmiştir. Allahın izniyle çok daha başarılı çalışmalar elde etmek için mücadelemizi ve çalışmalarımızı devam ettirme gayreti içindeyiz. Biz gençlerimizi oy olarak görmüyoruz gelecek olarak görüyoruz. Biz gençlerimizi sandık olarak görmüyoruz biz Türk milletinin güvenliği olarak görüyoruz. O yüzden gençliğimize inanıyoruz ki bunlara 2023 yılında gerekli cevabı verecektir. 2023 yılının haziran ayında iki buçuk milyon gencimiz ilk defa oy kullanacak ve Türk gençliğinin ne hissettiğini ne düşündüğünü bunlara en ağır şekilde gösterecektir.

“TÜRK DEVLETİNİN KURULUŞ FELSEFESİNE İNANCIMIZI HİÇBİR ZAMAN KAYBETMİYORUZ”

Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyete 100 yıllık yemin ülküye ömürlük sadakat temalı Türk Gençliği Büyük Kurultayında Liderimizin mesajlarıyla zaten bunlara gerekli cevabı vermiştik. Bugün çok şükür ki aileler çocuklarını ocağa teslim ederek, devletine, milletine faydalı bir genç olsun diye getirip ocaklarda mücadele etmelerini sağlıyorlar. Biz Cumhuriyete 100 yıllık yemin diyoruz çünkü Türk devletinin kuruluş felsefesine inancımızı hiçbir zaman kaybetmiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gidiyoruz, şehitlerimize ve gazilerimize vazgeçilmez bir yeminimiz olduğunu her zaman haykırıyoruz. Ülküye ömürlük sadakat diyoruz çünkü Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin izinden Turan ülküsüne, Türk İslam ülküsüne ve ilahi kelimatullah ülküsüne vazgeçilmez bir yeminle bağlı olduğumuzu gösteriyoruz. Liderimiz geçtiğimiz günlerdeki konuşmalarında “ben Ülkü Ocaklarından yetişen bir genel başkan olmaktan gurur duyuyorum, dünyaya bir kere daha gelsem bin defa da Ülkü Ocaklarına giderdim” diyerek ülkücü Türk Gençliğinin yalnız olmadığını bütün dünyaya göstermiştir. Bu salonu dolduran değerli ülküdaşlarıma bir kere daha teşekkür ediyorum. Bu şöleni düzenleyen İstanbul Ülkü Ocaklarımıza, il başkanımıza yöneticilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve dava arkadaşlarımız, şehitlerimiz Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere bütün büyüklerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Her ülkücünün doğduğundan ölümüne kadar söylediği gibi Varlığım Türk Varlığına Armağan olsun diyorum, Ne Mutlu Türküm Diyene.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER