TÜRK KİMLİĞİ - 5 'Türk Düşmanlığı İslam'a da İhanettir'

TÜRK KİMLİĞİ - 5

Türk Düşmanlığı İslam'a da İhanettir.

Pek çoğumuz işitmişizdir aşağıdaki türden lafları

- Sanki saf Türk mü var da Türk'üm diyorsun?

- Adam Kürt ki neden Türk'üm desin.

- Türk diye bir ırk kaldı mı ki Türk olalım. vb.

Türk olmanın şartının ırkın Türk olması gerekmediğini idrak eden bizler, bu tür laflara hep kızmışızdır. Türklüğün bir kültür, bir şuur, bir tarih ve ülkü birliği meselesi olduğunu bilmeyen bu şuursuzların içinde ne söylesek kar etmeyecek tipler de vardır. Hele bunların pek çoğu bunu dini kaygıları öne sürerek açıklama getirmektedir. İçlerinde yüzüne Arap desen kabul edecek, Türk desen hakaret sayacak mankurtlar da vardır. Oysa ki bir müslüman için yüzyıllardır İslam'ın bayraktarlığını, yapan peygamberin övgüsüne mazhar olan Türk Milleti'ne mensubiyet en büyük övünç kaynağı olmalıdır.

Irk, din, memleket gibi unsurların hiç biri ne Türk olmaya, ne de Türk Milliyetçisi olmaya engeldir. Kahraman ırkımızın kahraman şairi Mehmet Akif Ersoy, Arnavut kökenlidir ama İstiklal Marşımızın da yazarıdır. Din adına milliyetçiliğe düşman kesilen unsurların çok sevdiklerini söyledikleri İstiklal şairimizin "Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?" "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl" satırlarından haberleri yok herhalde. Mehmet Akif acaba hangi kahraman ırktan bahsediyor? Bunu o beyni örümceklenenlere sormak lazımdır. Bakınız, Mehmet Akif'in yakın dostu Hasan Basri Çantay, onunla ilgili şu sözleri söyler:  Evet, ona tam bir İslâm şairi diyebiliriz. Kuvvetli, imanlı, ateşli bir İslâm şairi, fakat Türk, daima başta kalmak şartıyla. Dört lisanı edebiyatıyla bilen Âkif, Türk olarak yazdı, Türk olarak düşündü, Türk olarak yaşadı ve nihayet Türk olarak öldü. Ayrıca Mehmet Akif’in “Adam ol, Irkına çek.” seslenişini de unutmamalıyız.

Benzer bir durum peygamberimizin soyundan gelen Seyyid Ahmed Arvasi Hoca için de geçerlidir. Kendisinin etnik aidiyet bakımından Arap olduğunu söyleyen bu maneviyat adamı, Arapçılık yapmadığı gibi, Türklüğü millî bir kimlik olarak rahatça benimsediğini de ifade eder ve şöyle der: Ben bir Seyyid’im. Yani bu demektir ki (etnik olarak) Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse üç Türk kalsa biri ben olurdum. İki Türk kalsa gene biri ben olurdum. Son Türk kalsa da gene ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı. Arvasi Hoca, başka bir sözünde ise şunu der: Eğer ben Afrika’nın ortasında dünyaya gelmiş bir zenci olsaydım, tereddütsüz yine Türk milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Türk milletinin de, İslam alemindeki mazlum milletlerin de kurtuluşunun Türk milliyetçilerinde ve Türk İslam ülkücülerinde olduğuna amentüye iman ettiğim gibi inanıyorum. Fakat hayretle gördüm ki, bu ülkede İslam kelimesinde ürkenler var, yine hayretle gördüm ki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var. Ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var. Bizim milliyetçiliğimizde batıda olduğu gibi ırkçılık yoktur. Bizler Kuran ve sünneti rehber edinen bir milliyetçilik anlayışına sahibiz. Fakat İslam ve Türklük düşmanları, İslam ve Türklük gibi bu iki mukaddes varlığımızı birbirine düşmanmış gibi göstermekten vazgeçmiyorlar. Türk devletini yıkmak ve Türk milletini parçalamak isteyen bölücüler, aslında sadece Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler.


 

Bir başka ve günümüz için en önemli örnek de Ziya Gökalp'tir. Atatürk’ün bir söz vardır “Bedenimin babası Ali Rıza Efendi olabilir ama fikirlerimiz babası Ziya Gökalp’tir. Büyük Türkçü Ziya Gökalp yazdığı eselerler hem o dönemde Atatürk’ün fikirlerine öncülük etmiş hem de bugün Türk Milliyetçiliği Hareketi içinde büyük bir referans olmuştur. Türkçülüğün Esasları’nı yazan Ziya Gökalp, Diyarbakırlıdır. Demek ki ne dindar olmak ne başka bir etnik kökene mensup olmak ne de Diyarbakırlı yada Doğu'lu olmak Türk ve Türkçü olmaya engeldir.