TÜRK KİMLİĞİ - 6 'Türk Milliyetçisi Olmayan Atatürkçü Olamaz.'

TÜRK KİMLİĞİ - 6

Türk Milliyetçisi Olmayan Atatürkçü Olamaz.

Bir önceki yazımızda kendisilerini İslamcı, dindar veya muhafazakar olarak tanımlayan ve siyasi yelpazenin sağında konumlanan bazı kesimlerin yanlış Türk algısına değinmiştik. Bugün de kendilerini sosyalist, sosyal demokrat veya yurtsever olarak tanımlayan ve siyasi yelpazenin solunda konumlandıran kesimlerin yanlış Türk algısına değineceğiz.

Sol düşünce içinde onlarca farklı eğilim bulunduran bir harekettir. Kendi aralarında çok farklı düşünceler kimi zaman çatışmaya bile vesile olmuştur. Hatta öyle ki birtakım sol düşünceler başka bir sol düşünceye değil de sağ kesim içinde yer alan başka bir düşünceye daha yakın olduğu zamanlar olmuştur.

Sol kesim, Mustafa Kemal Atatürk'ü en çok sahiplenenlerin içinde bulundurur. Ancak bir çoğu Atatürk'ün şahsına veya birtakım düşüncelerine sahip çıkar. Atatürk'ün siyasi görüşlerini ya savunmaz ya da görmezden gelirler. Ayrıca Atatürk'ün siyasi görüşünün tamamını sol veya sağ olarak konumlandıramayız. Atatürk'ün "Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz ve Türk Milliyetçisiyiz" diyerek açıkladığı siyasi görüşünü sahiplenen bir sol jargonu ben henüz görmedim. Atatürk diyince aklına laiklik ve cumhuriyetten başka bir şey gelmeyen kesimler ne kadar Atatürkçüyüm, Kemalistim derse desin, bunlar boş laflardır. Atatürk'ün görüşlerinin en azından yüzde doksanını sahiplenmeyenlerin Atatürkçü olması mümkün değildir. Atatürk gibi göğsünü gere gere Ne Mutlu Türk'üm diyemeyenin Kemalist olması mümkün değildir. Bir bakıyoruz Türk Milleti diyemeyen ama Türkiye Halkları gibi uydurma kavramlar üreten kişi Atatürkçüyüm diyor. Bir bakıyoruz siyasi etnikçilik oynayan başka biri Kemalistim diyor. Bunlar saçmalıktan başka bir şey değildir.

Atatürk gibi "Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim." gibi bir düşünceye sahip olmayanın; Atatürk gibi "Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir." gibi bir düşünceye sahip olmayanın; Atatürk gibi "Bu ülke, tarihte Türk'tür bugün de Türk'tür ve sonsuza dek Türk olarak yaşayacaktır." gibi bir düşünceye sahip olmayanın Atatürk ile alakası olamaz.

Bugün siyasi yelpazenin ne sağına ne soluna konumlandıramayacağımız bir Atatürk vardır. Aynı şekilde siyasi yelpazenin ne sağına ne soluna konumlandıramayacağımız bir siyasi parti vardır ki o da MHP'dir. Atatürk'ün siyasi görüşlerinin en büyük karşılık gördüğü yer büyük oranda MHP'dir. O yüzden bu satırların yazarı, büyük bir Türk Milliyetçisi olan Atatürk ile Türk Milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi MHP'yi ne sağa ne sola yerleştirir, siyasi yelpazenin tam da merkezine konumlandırır.

Sol'da yer alıp zamanla gerçeği anlayan ve millileşmeye başlayan kesimler de yok değildir. Bunlar zamanında sövdükleri veya karşı durdukları kavramları benimsediler ama o kavramların adını değiştirmeyi daha uygun buldular. Bir Türk Milliyetçisi gibi milliyetçiyiz diyemiyorlar, Ulusalcıyız diyorlar. Vatanseveriz diyemiyorlar, yurtseveriz diyorlar. Milli yerine ulusal, millet yerine ulus, vatandaş yerine yurttaş gibi örneklerle bu durum uzayıp gider. Bu durum açık açık Türk Milliyetçiği fikrinin siyasi arenada galibiyetidir ve tarih Türk Milliyetçilerini haklı çıkarmıştır.